Aynı işyerinde çalışan işçiler birbirine tanıklık yapabilir mi?

[ishak]

Aynı işyerinde çalışan 7 işçi arkadaşımla işten çıkarıldık. İşveren kıdem ve ihbar tazminatımızı ödemiyor. Fazla çalışma alacağımızı da kesinlikle kabul etmiyor. Arabuluculuk yoluna başvurduk, bir anlaşma olmadı. İş mahkemesine dava açmayı düşünüyoruz. Ama işten çıkarılan biz işçilerin birbirimiz dışında tanığı yok. Hepimiz hem işverene dava açıp hem birbirbirimize tanık olabilir miyiz?

[kocatepe_hukuk2]

Öncelikle bir davada kiimlerin tanık olabileceğine değinmek gerekir. Herhangi bir ceza davasında veya hukuk davasında herkes tanık olabilir. Tanıklığa engel akıl hastalığı olmadığı sürece 5 yaşındaki bir çocuk da tanık olabilir.

Tanıkların tarafsız olması gerekmediği gibi tarafsız olmadığı iddiası ile tanığın dinlenmesi reddedilemez. Bu nedenle kişinin annesi,babası ve kardeşleri de bir davada tanığı olabilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken şey tanıkların tarafsız olmayacağını beyanlarında yanılmalar olabileceğini ve gerçeğe ulaşmak maksadıyla doğru sorular yöneltilerek maddi gerçek elde edilmelidir. Yalan Tanıklık TCK kapsamında bir suçtur. Tanığın tarafsız kalamamasını yalan tanıklıktan ayırmak gerekir. Kişi annesi, babası ve kardeşiyse tanıklık yapmayı kabul ettiğinde(çekinme hakkı) doğruyu söyleme yükümlülüğü altına girecektir. Bu konuda bazı düzenlemelere bakalım.

6100 HMK.'un tanıkla ilgili hükümleri incelendiğinde, 240/1 maddesinde “Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir”, 250. maddesinde “Tanığın davada yararı bulunmak gibi tanıklığının doğruluğu konusunda kuşkuyu gerektiren sebepler varsa, bunu iki taraftan biri iddia ve ispat edebilir” ve 254. maddesinde ise “Dinleme sırasında öncelikle tanıktan adı, soyadı, doğum tarihi, mesleği, adresi, taraflarla akrabalığının veya başka bir yakınlığının bulunup bulunmadığı, tanıklığına duyulacak güveni etkileyebilecek bir durumu olup olmadığı sorulur” kurallarına yer verilmiştir.

Şimdi gelelim aynı işte çalışan işçilerin birbirine tanık olabilme durumuna. Öncelikle yukarıda açıkladığımız gibi kanunen herhangi bir sakınca bulunmamakla beraber maddi gerçek dediğimiz gerçekte kimin haklı olduğunun ortaya konulması gerekmesi nedeniyle yargıtay bu duruma mesafeli durmaktadır. Aynı işte çalışan işçiler kıdem tazminatı, fazla mesai, ugbt, ücret ekleri vb durumlarda ağız birliği yaparak doğru olmayan beyanlarda bulunabilir. Özellikle bu ihtiyari dava arkadaşlığı dediğimiz 10 15 işçinin işten ayrılarak tek seferde dava açmaları durumunda ortaya çıkmaktadır. Burada hakim çok daha titiz olmalı işçilerin beyanlarının gerçek olup olmadığını diğer delillerle değerlendirmesi gerekir. Yargıtay daha önce aynı işyerinde çalışan kişilerin tanıklığını kabul etmemiştir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus bu her dava için geçerli olmayıp, tanıkların yanında somut delillerin olması durumunda tanıklarda dikkate alınacaktır.

Bu hususta birkaç yargıtay kararı paylaşacak olursak :

T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2015/20572 K. 2018/1190 T. 24.1.2018 6100/m.255

Davacılar aynı işyerinde beraber çalışan ve aynı sebeple hak talep eden kişiler olup doğrudan doğruya menfaat birliği içerisindedirler. Bu sebeple tanıklık beyanlarına itibar edilemez. Başkaca delilde sunulmamıştır. Bu sebeple davacının ispatlanamayan fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yemek ücreti farkı alacakları ile bu alacaklara bağlı kıdem tazminatının reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2017/26473 K. 2017/18035 T. 13.11.2017 6100/m.240/1,250,254

Dairemizin istikrarlı uygulaması gereği, davalı aleyhine dava açanlar tanık olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına ihtiyatlı yaklaşılmalı ve salt bu tanıkların beyanı ile sonuca gidilmemelidir. İşveren ile husumet içinde olan tanıkların beyanları diğer yan delillerle birlikte değerlendirilmelidir.